Gidersen Yıkılır Bu Kent

e467caf0dd2d11e1b8031231380702ee_7

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde

Ahmet Telli

Share

Where are you now

Hiç Mumford and Sons grubunu dinlediniz mi bilmiyorum. Bence dinlemediyseniz kendilerine bir şanş verin. Şu çarpıcı sözlerle sizi alıp götürür..

it came to the end it seems you had heard.
cause we walked the city streets,
you never said a word.

when we finally sat down
your eyes were full of spite.
i was desperate, i was sweet
i could not put up a fight.

where are you now?
where are you now?
do you ever think of me
in the quiet, in the crowd?

Sevdiklerimizi ve geçen zamanı düşününce başka bir anlamlı oluyor. Bütün bu zihin karmaşıklığında Şule Gürbüz’ün Bir+Bir dergisindeki röportajındaki

“Hepimiz her şeyi yapabiliriz. Yapamamak, insanın yapmak isteyip de yapmadığı, kendinde eksik kalmasına müsaade ettiği bir şeydir, bu suretle kendisini olgunlaştırmasıdır. Hepimizin bulunduğu yerde yapabileceği şeyler vardır. Ama hep başka yerlerdekine duyulan heves, o eksilmedeki manayı da kaçırır ve kaptırır. ”

Epey ağır bir cümle..Anlaması zor, sindirmesi meşakkatli..Öyle gece gece aklıma geldi paylaşayım dedim.

Share