Tag: Sevgi
“Bir insanı sevmekle başlar her şey”
Geçen gün Türk Hava Yollarının Skytürk dergisinde gördüğüm bir metin benim ilgimi çok çekti. Sonrasında Ferit Edgü’nün yazdığı bir metinden alıntı yapıldığını öğrendim. Şimdi de sizinle paylaşmak istedim .
“Abidin öldüğünde tüm yaşamımı ona adayan, onun ışığında (gölgesinde kalmadan) soluk alıp veren, üreten Güzin Dino, “Peki şimdi nasıl yaşayacağım?” sorusunu yöneltmişti bana. “Aynen Abidin yaşıyormuş gibi” demiştim. “Sergilerini açarak, kitaplarını yayımlayarak, hatta haftada bir kendisine mektup yazarak.” “Mektup mu?” demişti hayretle, “Nasıl yani?”
“Sağlığında ayrı düştüğünüzde nasıl yapıyorsanız öyle. Hatta, mektupları bana gönderirseniz kendisine ulaştırırım. Ama vereceği yanıtları size ulaştırabileceğimin sözünü veremem.” dedi.
Güzin, Abidin’in ölümünü izleyen ilk on yıl, haftada bir değilse de, her biri, “Sevgilim” diye başlayan mektuplar yazdı Abidin’e. Bugüne değin, hiç kimse gelip Abidin hakkında yayımladığımız kitaplarla ilgili bir soru sormadı bana. Ama şu soruyla çok sık karşılaştım: “Abidin sence büyük bir ressam mıydı?” “Hayır,” diye yanıtladım bu soruyu her zaman. “Ama eşi olmayan bir insan, bir sanatçıydı.”
Ferit Edgü
Abidin Dino’nun Güzin Dino’ya aşkla dediği gibi bitirelim:
“Can sensiz her şey eksik.”
Gidersen Yıkılır Bu Kent
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
Ahmet Telli