Paris’te gece yarısı ve Rodin

Woody Allen’in yeni filmi Midnight in Paris (Paris’te Gece Yarısı) filmini görenleriniz varsa Paris’in ne büyüleyici bir şehir olduğunu görmüşsünüzdür. Allen’ın bu filminde insanların geçmişteki dönemlere duyulan özlemleri irdeliyor. Benim gibi 1950’lerde yaşamak isteyen birisi için verdiği mesaj dikkate değerdi. Herşey ve herkes kendi dönemi içinde anlamlı ve hepimizin başka dönemlere gitmek isteği var. Peki o dönemlerde yaşayan insanlar hangi dönemde var olmak isterler? Daha fazla konuşup filmi anlamsız hale getirmek istemiyorum. Ama son olarak, Paris’te yağmur altında yürüme tecrübesini edinmek istediğimi belirtmeliyim.

Esas göstermek istediğim filmde de bahsi geçen Rodin müzesindeki bahsi geçen heykel. L’âge mur ismini taşıyan ve  Camille Claudel tarafından yapılan bu heykel Rodin’i sevgilisi ve karısı arasında gösteriyor.

Resmin sahibi http://surlespavesdeparis.wordpress.com/2011/05/25/le-musee-rodin/ sitesidir. Buradan resmin daha büyük halini indirip, heykeli detaylı inceleyebilirsiniz.

Claudel burada Rodin’i ortada duran figür olarak göstermiştir. Rodin’in eşi Rose’da hemen yanında gösterilmiştir. Metresi genç kadın’da yanında arkasında yer almıştır. Claudel burada Rodin’in yaptığı seçimi sergilemiştir. Film’de Rodin ve tercihi konusunda da bir sahne yer alıyor.

Meraklısına not: Rodin’in Danaides isimli eserini de görmenizi öneririm.

Share

Benim suçum…

knots © by samantha celera
Günlerden birgün şeytanın yolu bir köye düşmüş.
Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.
Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.
Buzağı bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş
Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış.
Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.
Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin ´gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş.
Silah sesini duyan koca , karısını yerde cansız yatar babasınıda elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam , bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş.
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan “BU FELAKETİ DE BANA YÜKLERLER,BUZAĞININ İPİNİ GEVŞETMEKTEN BAŞKA BEN NE YAPTIM ŞİMDİ” demiş
Share

Derman imiş

 

Derman arardım derdime derdim bana derman imiş
Burhan sorardım aslıma aslım bana burhan imiş

Sağ u solu gözler idim dost yüzünü görsem deyu
Ben taşrada arar idim ol can içinde can imiş

Öyle sanırdım ayriyem,dost gayridir ben gayriyem
Benden görüp işideni bildim ki ol canan imiş

Savm u salat u haccile sanma biter zahid işin
İnsan-ı Kamil olmağa lazım olan irfan imiş

Kanden gelir yolun senin ya kande varır menzilin
Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvan imiş

Mürşid gerektir bildire Hakkı sana hakkel-yakin
Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş

İşit Niyazi’nin sözün bir nesne örtmez Hak yüzün
Hak’tan ayan bir nesne yok gözsüzlere pünhan imiş

Share