Denizler içinde denizi bilmezler

İnsanlar ve hayatın anlamını sorgularken aklıma Hayali’nin bu gazeli geldi:


Cihan-ârâ cihan içindedir, arayı bilmezler,
Ol mâhiler ki derya içredir, deryayı bilmezler.
Harabad ehline dûzah azabın anma ey zâhid
Ki bunlar ibn-i vakt oldu, gamı feryadı bilmezler.
Şafak-gün kan içinde dağını seyretse âşıklar
Güneşde zerre görmezler, felekde ayı bilmezler.
Hamîde katlerine rişte-i eski takup bunlar
Atarlar tîr-i maksûdı, nedendür yayı bilmezler.
Hayalî, fakr şalına çekenler cism-i uryânı
Anunla fahr ederler, atlas u dîbâyı bilmezler.

Anlamayanlar için kolaylaştırılmış hali:

Dünyayı süsleyen Dünya içindedir ,
ama (insanlar onu) aramasını bilmezler.
Balıklar ki denizin içindedir, denizi bilmezler. .
Harabad ehline (meyhaneyi mesken tutanlara)
cehennem azabından (gelecekten) söz etme ey ham sofu,
bunlar vaktin oğlu oldular, gamı feryadı bilmezler.
Aşıklar şafak gibi kızıl yaralarını seyretse,
gökyüzünde güneşi zerre kadar görmezler, ayı farketmezler.
Bükülmüş boylarına gözyaşı ipliğini takıp istek okunu
hedeflerine atarlar da, yayın neden yapıldığını bilmezler.
Hayalî, çıplak vücutlarına yoksulluk şalını çekenler,
bununla övünürler de atlas ve dibayı bilmezler.

Share

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.