Yeni bir yıla girerken insan gerçekten koca bir yılın nasıl bittiğini düşünmeden edemiyor. Hayatımızdan geçip giden 365 gün. Hele de instagram story’lerinde kullanıcıların tarihlerle günlerinin nasıl geçtiğini yazınca ben de düşünmeden edemedim.
Benim için gergin, yorucu ve zaman zaman üzücü bir yıl oldu. İnişler ve çıkışlarla doluydu. Herkes kendi dünyasını inşa ediyor ve onun içinde küçük ve büyük kıyametlerini yaşıyor. Her tufandan kurtuluşumuzda yeni alışkanlıklar oluşturacağımıza kendimize söz veriyoruz. Hatta her yeni yıl için kararlar alıyoruz.
Ne kadarını uygulayabiliyoruz bilmiyorum ama yine de alıyoruz. Bunun bir tarafının ümitle ilgisi olmalı diye düşünüyorum. Latince sözde denildiği gibi dum spiro spero, nefes aldıkça ümit edebiliriz ya da bizim deyişimizle çıkmadık candan ümit kesilmez. Her yıl hayatımızda yanlış giden birşeyleri değiştirebilmeyi, doğru işler yapabilmeyi, mutlu olabilmeyi, sağlıklı olabilmeyi, kısıtlarımızdan kurtulmayı, hepsinden önemlisi kendimizi aşmayı ümit ediyoruz. Yaş aldıkça yapamadıklarımızı için daha çok zaman ayırabilmeyi ümit ediyoruz. Bu ümit bizi ayakta tutuyor ve yeni güne umutla bakmamıza imkan sağlıyor.
Ümitsizlik büyük bir bataklıktır..İnsanı içine alır ve karanlığında öldürür. Eğer bu yıl birşeyleri alışkanlık haline getirmek istiyorsanız onları sürekli kesintisiz olarak tekrar edin, insan beyni ancak böyle anlıyor. Yeni insanlar tanıyalım, yeni hikayeler dinleyelim ve anlatalım, yazalım çokca yazalım.
Ümit edebilmek için güzel hikayeler, resimler ve arkadaşlar edinelim…
Herkese sağlıklı bir yıl dilerim.
Bugün gördüğüm bir tweet’de Abbas Kiyarustemi’nin hastane yatağında dinlemeyi istediği (Mohsen Namjo’dan dinlemiş olabilirsiniz) parçanın adı Nobahari