Dizayn etmek ve hayal etmek

Gezerken gördüğüm ve çok hoşuma giden yenilikleri buraya yazmak istedim.

İlk dizaynımız kahve ve çay bardaklarını şişe formunda birleştirmiş Withmilk.

Yukarıda gördüğünüz üründe aşağıda şekerin ya da küçük kurabiyelerin koyulabileceği bir kap, üstünde içecekler için bardaklar ve en üstünde süt koyabileceğimiz kısım yer almaktadır. Bence piknik setlerine girebilecek zarif bir ürün. Ancak göründüğü kadar pratik olmama ihtimalini de akılda tutmak lazım. Yine de harika bir düşünce!

İkinci ürünümüz yeni bir teknoloji harikası. Eğer yakınlarda kişisel gelişim programlarına gitmişseniz, yeni neslin Y olarak tanımlandığını öğrenmişsiniz. Öte yandan ne kadar ses ve görüntü teknolojisinin içinde olduklarını farketmişsinizdir. Yeni nesil görmek ve duymak istiyor. Yaşadıkları olayları ve yaşatmak istenen hissi gördükleri videolarla tatmak istiyorlar. İşte tam da bu yüzden fotoğraf makinalarının bile video özellikleri hızla daha öne geçmeye başladı. Örneğin Canon ve Nikon yeni çıkardıkları makinalarda video kayıt özelliklerine önem veriyorlar. Duyduğum kadarıyla Behzat Ç bile Canon SLR’larla çekiliyor. İşte bu yüzden yeni çıkan ürün çok anlamlı:

3000 USD değerindeki bu ürün dijital kayıt yapıyor ve SSD hafıza’ya kaydediyor. Sinema sektörü düşünüldüğünde epey makul rakamlara bu seviyede bir ürün alkışları hakediyor. Eğer bu kamera ile çektiğiniz gizli görüntüleri saklamak isterseniz, size yeni  çıkan harddisk kilidini öneririm.

Firmanın bu ürünü hırsızlar için değil meraklı arkadaşlar için çıkardığını zannediyorum.

Bütün bu görüntü macerasını video ve fotoğraf çekimlerinde çok kullanılan ayarlara açıklık getiren bir kliple bitirmek yerinde olacaktır.

Share

Bugünlerde Herkes Gitmek İstiyor

Sea shore - Bentota © by YIM Hafiz

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara…

Hayatından memnun olan yok, kiminle konuşsam aynı şey…
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle “yanına almak istediği üç şey” falan yok.

Bir kendisi. Bu yeter zaten.

Her şeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.

Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

Böyle gidiyoruz işte,
Bir yanımız ”kalk gidelim,”

Öbür yanımız “otur” diyor.
“otur” diyen yanımız kazanıyor,
O yan kalabalık zira…
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile

Güvende olma duygusu…
En kötüsü alışkanlık

Alışkanlığın verdiği rahatlık.
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.

Kalıyoruz…
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

Evlenmeler…
Bir çocuk daha doğurmalar…
Borçlara girmeler…İşi büyütmeler…

Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben…

Kapıdaki rex’i bırakıp gidemiyorum,
Değil bu şehirden gitmek,

İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki…
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,

Herkes onu, o herkesi seviyor. Hangi birimizle gitsin?

“sırtında yumurta küfesi olmak” diye bir deyim vardır;
Evet sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler. Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada
Ölüm var zira, ölüme inat tutunmak lazım.

İnadına kök salmak lazım. Bari ufak kaçışlar yapabilsek,
Var tabii yapanlar, ama az. Sadece kaymak tabakası

Hepimiz kaçabilsek…
Bütçe, zaman, keyif…denk olsa,

Gün içinde mesala…Küçücük  gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün. Sabah 9, akşam 18

Sonra başka mecburiyetler, Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani. Ne saçma…

Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba.

Ben her bahar aşık olmam ama. Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç. Ama olsun… istemek de güzel…

Can Yücel

Share

Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül

Yunus Emre’nin satırlarındaki berraklığı ve saflığı kelimelerle yeni baştan ifade etmek çok mümkün değil sanırım. Kuzenim olmasaydı bu şiiri sizlerle paylaşamayacaktım. Sağ olsun! Çok gevezeliğe ne lüzum var.

Lavender-loving bee - 100_0027 © by Lindsay N. Kelly

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül,
Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül.
Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül!

Mevlâ verince azma, geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül.
Dokunur gayretine, karışma hikmetine
Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül.

Sevmekten geri kalma, yapan ol, yıkan olma
Sevene diken olma, gülü incitme gönül.
Konuşmak bize mahsus, olsa da bir güzel süs,
Ya hayır de, ya da sus, dili incitme gönül.

Share