Günün parçaları

Bağlandığımız sınırların dışına çıkmak sadece fiziksel anlamda alıştığımız mekanlardan ayrılmak anlamına gelmiyor. Daha önce hiç tanışmadığınız ve bilmediğiniz kültürleri tecrübe ediyorsunuz. Her insanda bütün bildiklerinizi sakladığınız kavanozları kırıp, yeni kaplar yapıyorsunuz. Siz kendinizi yeni baştan tanımlıyorsunuz. İsrail’de yaşadığım zamanlarda beni en çok şaşırtan durum, bindiğiniz belediye otobüsünde kıyafetine bakarak hayır asla diyeceğiniz bir kızın tora okuyor olmasıydı. Hani eskiler demiş ya para ile imanın kimde olduğu belli olmaz diye..Aynen öyle…Bendeki köhneliğe bakın ki senelerce insanları dış görünüşüne göre yargılamışım ve değerlendirmişim..

Bu önyargımın yanını hemen bir başkasını ekleyip; böyle bir manzaranın bizim ülkemizde yaşanamayacağını düşünmüşümdür.. Bu gün sabah bindiğim otobüsteki bir kişi yavaşca Yasin cüzünü çıkarıp açtı ve okudu. Hatta ineceği durağa geldiğinde bile elinde okuyarak indi. Ben gördüğüm örnekle şaşırdım diyerek hayal gücünüze hülyaların yollarını açayım.

……….

Eminönü’ndeki Kadıköy iskelesinden inip otobüs durağına kadar yürümek günlük rutinlerimden birisi. İstanbul’u ne kadar bildiğinizi bilmiyorum. Hatta daha mikro ölçekte Eminönü’nü bile ne kadar bildiğinizi bilmiyorum. Olsun yine de anlatacağım. Bildiğiniz gibi bir zaman önce Eminönü belediyesi diye kurum vardı. Yeniden sınırları çizilen belediye sınırları sırasında yerini Fatih belediyesine bırakarak tarihteki yerini aldı. Gelelim benim karın ağrıma. Eminönü’ndeki Kadıköy iskelesinden indikten sonra otobüs duraklarına ulaşmak için Galata köprüsünün ayaklarındaki alt geçitten geçmek zorundasınız. Bu alt geçit her sabah benim için iki ayrı dünyayı bağlayan bir yer haline geliyor. Eminönü’nün nispeten temizliği bu geçite girerken yerini farklı kokulara ve ıslak zemine terkediyor. Bir süre ışığa aşık pervaneler gibi yürüdükten sonra güneşe kavuşuyorsunuz. Ancak bu yeni meydan turşucuların, balıkçıların, mısırcıların ve bilumum satıcının istilası altında. Yerler yapış yapış.. Karolar kırılmış ve düzensiz..Bambaşka bir dünya sanki.. Buralarda kullanılmış sular bile ortalığa akıtılıyor. Ayaklarım her adımda yapışkan bir yüzeye tutunmuş gibi bir sesle yerden ayrılıyor.. Oradan geçen turist sayısı ise tahmin edemeyeceğiniz kadar çok…
Umarım en kısa sürede çeki düzen verilir. Esas dileğim oradaki esnafın değişmesi; pardon pardon burası Türkiye mi?

Share

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.