La -Nazan Bekiroğlu

Havva geldi.
Yer ürperdi önce. Denizin kıpırtısı, rüzgarların direnişi hafifledi. Ağaçlar kulak kesilirken vahşi hayvanlar iç geçirdi.
Daha önce böyle bir şey görmüş değillerdi. Bütün ilgileri bir seyir lügatçesinde toplanırken, Havva’yı ilk kez gören cennet sakinlerine benzemişlerdi.
Havva, bir başına değildi.
Akzambak, amber, inciçiçeği.
Vadi karanfilli, Dağ Lalesi.
Bir çiçek saltanatı. Gül fırtınası. Ardı sıra sürükleyerek geldi.
Girmiş de vazgeçmiş gibi. Ölüp de dönmüş gibiydi.
Işıklı bir yağmurun içinde oldu buluşmaları.

Bir yerde değil her yerdeydiler şimdi. Adım attıkları yerde mor yapraklı kır menekşeleri bitti. Yüzlerinde onca yorgunluğun güzelliği, aynı yolların yolculuğu. Denk düştü sevinçleri, birbirine karıştı.

Dağ dağa kavuşur gibi Adem Havva’ya kavuştu…

sayfa 210

Share

Affetmek büyüklük mü?

Uzun zamandan beri derslerde Vatikan’ın dış politika yaklaşımını anlatırdım. Hatta İndex ne demek ve excommunication ne demek onu anlatırım.İşte bir haber !

Vatikan Beatles’ı 40 yıl sonra affetti
Taraf – Istanbul – 23.11.2008

“Biz İsa’dan daha meşhuruz” sözleri Hıristiyanları çok kızdıran Beatles, 40 yıl sonra Vatikan tarafından affedildi

Vatikan bir dönemin rock ilahı Beatles’ın bundan 40 yıl önce söylediği “Biz İsa’dan daha meşhuruz” sözünü affettiğini açıkladı. Vatikan’ın resmi gazetesinin dünkü baskısında bundan 40 yıl önce piyasaya sürülen White Album için “Lennon ve diğer Beatles üyelerinin modern müziğe eşsiz katkıları olmuştur” diyerek kutladı.
Sadece ukalaların Beatles şarkılarını yok sayabileceğinin altını çizen haber, “Zamana meydan okuyan Beatles şarkıları kendilerinden sonra gelen birçok nesle ilham kaynağı olmuştur” yorumunu yapıyor. John Lennon 1966 yılının mart ayında Evening Standard adlı gazeteye “Hıristiyanlık bir gün yok olacak, ben de bir gün öleceğim ama şunu biliyorum ki biz bugün İsa’dan daha popüleriz. İsa’ya lafım yok ama kuralları son derece katı ve sıradandı” demiş ve bir anda Hıristiyan âleminin şimşeklerini üzerine çekmişti. Bunun üzerine dünyanın dört bir yanındaki Hıristiyanlar Beatles albümlerini yakmış, Beatles şarkılarına programlarında yer veren radyo istasyonları kundaklanmış ve Beatles üyeleri ölümle tehdit edilmişti. Olaylar bununla da kalmamış, sözün söylendiği günden yaklaşık 10 yıl sonra John Lennon, yarattığı bu kargaşa ve öfkeden memnun olduğunu dile getirmişti.
White Album, Beatles albümleri arasında çok farklı bir yerde duruyor. Grubun yaptığı en sert albüm olmasının yanında, albümün özellikle satanist öğeler barındırması da ortalığı, müzik çevrelerini birbirine katmıştı. Hatta kurduğu satanist tarikatla dünyayı tehdit eden Charles Manson, albümde yer alan Helter Skelter şarkısının kendisine ait olduğunu söylemiş ve grubu hırsızlıkla suçlamıştı. Manson müritlerinin Roman Polanski’nin evinde yaptığı katliam sonrasında duvara kanla Helter Skelter yazılması da çok konuşulmuştu. Bu açıdan bakarsak Vatikan’ın resmi gazetesinde albümün kırkıncı yılını kutlaması da ayrıca ilginç…

Share

Bazen durup düşünmek gerek!

Yorumsuz olarak aşağıdaki haberi bilginize sunuyorum:

İran’da İsrail adına casusluk yapmak suçundan ölüm cezasına çarptırılan işadamı Ali Aştari’nin, pazartesi günü asılarak idam edildiği bildirildi.

İran haber ajansı IRNA’nın İstihbarat Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı habere göre, 45 yaşındaki Aştari, nükleer program konusunda yetkili İranlılara, elektronik iletişim cihazları satmaya çalışıyordu. Üç yıldır Mossad’a çalıştığı şüphesiyle 2007’nin şubat ayında tutuklanan ve haziran ayında idam cezasına çarptırılan Aştari, şu ifadeyi vermişti:

Dinlenebilir cihazlar

“Bana, şifreli mail gönderebilmem için dizüstü bilgisayar ve uydu telefonu da dahil bazı cihazlar ve 50 bin dolar verdiler. Bu cihazları İran’daki özel müşterilerime satmamı istediler. Böylelikle daha sonra bu cihazları hackleyebileceklerdi. Tam olarak niyetleri neydi bilemiyorum, çünkü cihazları satamadan yakalandım.” Fars haber ajansında “itirafları” yayınlanan Aştari, cihazları kendisine veren ve “Jacques, Charles ve Tony” olarak tanıdığı üç kişiyle, Tayland, Türkiye ve İsviçre’de buluştuğunu da öne sürmüştü. Mahkeme heyetinin oy birliğiyle idam cezasına çarptırılan Aştari’nin temyiz talebi, hakkındaki delillerin sabit bulunduğu ve “suç üstü” yakalandığı gerekçesiyle reddedilmişti.

Hürriyet 23 Kasım 2008

Share