Ya içindesindir çevrenin ya da dışında

İnsanoÄŸlunun Endüstri devriminden sonra yoÄŸun ve hızlı üretim bandlarının kullanılmaya baÅŸlamasından sonra tarım kökenli ekonomi yerini sanayii odaklı geçime bırakmıştır. Çiftçilerin hakim olduÄŸu toplumsal sınıflar zamanla işçilerin kontrolüne geçmiÅŸtir. Kapitalizm koyduÄŸu kuralların devamlılığı için üretimin sürekliliÄŸi ve alım gücünün korunması temel unsur olarak ekonominin esasını oluÅŸturdu. İnsanların daha fazla kazanma hırsı dramatik tabirle gözlerini kör etti. Fabrikaların artıklarını insafsızca derelere ve denizlere saldılar. Hayvanlar bu sularla büyümüş meralarda otlandılar ve ağır metalleri taşıdılar; o temiz ve deÄŸerli tabaklarımıza…Fabrikalarının depolarından ürünler kamyon kamyon çıkarken, bacalarından soluklandığımız havayı zehirlediler. Gözlerini para hırsı bürümüş patronlarımız, çocuklarımızın oyuncaklarına kadar el uzattılar. Kanserojen etkisi kesinleÅŸmiÅŸ plastik maddeler ve kimyasallar renkli, gösteriÅŸli reklamlarla evlerimize taşındı. Evlerimizi inÅŸa ederken kötü boyalar, eksik demirler kullandılar. Bunlarda yetmezmiÅŸ gibi evlerimizin yakınlarına taÅŸ ocakları açtılar. Ormanlarımızı kesip, yakıp yerine binalar diktiler. Kocaman kocaman beton yığınlarıyla artık nefes alamaz hale geldik. Bu muhteris insanlar inÅŸaatlar için yeryüzüne yüzlerce metre aÅŸağıya inen oyuklar açtılar. Çimento tozlarıyla ve taÅŸ ocaklarının kirleriyle ciÄŸerlerimizdeki nefeslerimizi kirlettiler. Benden sonra “Nuh tufan” diyen bu zihniyetin sahiplerini baÅŸka yerlerde aramanıza gerek yok. Onlar aramızdalar…Unutmayın lütfen çocuklarımızdan ödünç aldığımız bir dünyada yaşıyoruz.

Eğer arabanızın bakımlarını yaptırmadığınız için karbonmonoksit oranı yüksek bir araç kullanıyorsanız,

Eğer insafsızca kağıtları tüketiyorsanız,

Eğer ozon tabakasını delen gazlara sahip deodorantlar kullanıyorsanız,

Eğer çılgınca elektrik tüketiyorsanız,

siz de onlardan birisiniz.

Gelin bir adım atalım!

Size iki seçenek sunarak başlamak istiyorum.

Birincisi Localcooling.com adresinden indirebileceğiniz ve küresel ısınmayı bilgisayarınızın enerji tüketimini kontrol ederek önlemek isteyen bir program. Hatta bu program enerji sarfiyatınıza ait istatistiği bile size gösteriyor. İlk gösterdiği veri de bu programı kullanarak kaç ağacı kurtardığınız. Gerçekten rahatlatıcı bir yaklaşım.

Sunacağım ikinci seçenek yazıcılardan baskı alırken arada kalan beyaz sayfaları basmanızı engelliyor. Böylece kağıt israfı yapmanızı önlemiş oluyor. Hatta kolayca PDF dosyaları üretmenize bile yardım ediyor. Greenprint programının deneme sürümünü indirebilir, beğenirseniz de alabilirsiniz.

Share

Dil Yaresi

Böyle bir web sitesine sahip olmanın olumlu ve olumsuz birçok yönü var. Bence en olumsuz yönü devamlı bir şeyler yazmak gerektiğini düşünmenin oluşturduğu baskıdır. Bu yüzden zaman zaman hızlıca birşeyler karalamam gerektiğini düşünüyorum. Dar zamanda yazdığım ve imla hataları olan cümleleri sabırsızca yayınlıyorum. Durumun farkındayım. Bir kere daha bana kendi dilimi doğru kullanmam gerektiğini hatırlatanlara çok teşekkür ederim. Bütün bu hatalarıma rağmen yazılarımı okuyanlara da binlerce teşekkürler.

Share

Özbekler Tekkesinde Özbek Pilavı

Ahmet Ertegün’ün gömüldüğü Özbekler Tekkesi esasında sadece İstiklal savaşında önemli faydaları olmuş bir tekke değil aynı zamanda bir kültür ve irfan yuvasıdır da..

Anadolu yakasında Çamlıca’dan bir av seferinden dönen sultan Üsküdar sırtlarında konaklayan renkli çadırların sahiplerinin kim olduğunu merak eder. Sultan’a eşlik edenler çadırların Özbek Hacılara ait olduğunu söyler. Sultan bu hacıların çadırına misafir olur. Özbek hacılar tebdil-i kıyafet gelen Tanrı misafirini iyice ağırlarlar. Sultan bu misafirlikten memnun olur, kendini tanıtarak Hacc’ların liderliğini yapan Şeyh’e bir isteği olup olmadığını sorar. Buna karşılık Şeyh, Özbek hacıların da konaklayabileceği bir tekke için yer talep eder. Sultan bu isteği kabul eder. Hemen belirlenen alana şimdi Üsküdar Sultantepe’de bulunan Özbekler tekkesi inşa edilir. İaşesi ve Şeyh’in maaşı sultan tarafından belirlenir.

Buhara Åžuralar Cumhuriyetinin CumhurbaÅŸkanlığını yapan ve sevgili hocam Timur KocaoÄŸlu’nun babası Osman KocaoÄŸlu’da bu hazirede yatmaktadır. Özbekler tekkesi haziresinden ziyade kültür hayatımıza yaptığı etki ile tanınır.

“Akılalmaz incelikteki Osmanlı zevkinin ve estetiğinin imbiğinden geçmiş o harikulade adam nasıl unutulabilir!� Defterindeki Kırk Suretten ilki ve “kendi gök kubbemizde bir kuyruklu yıldız� dediği Necmeddin Okyay’ı anlatmaya böyle başlıyor Beşir Ayvazoğlu. Ve şöyle devam ediyor:

Mehmed Akif’in en güzel manzumelerinden birinin de kahramanı olan “mecazib-i ilahiye�den Said Paşa İmamı bir gün hiç adeti olmadığı halde komşusu Nebi Efendinin kapısını çalar ve “Bir oğlun olacak, adını Necmeddin koy!� deyip uzaklaşır. Yeni Valide Camii İmamı ve Mahkeme-i Şer’iyye Başkatibi Mehmed Abdünnebi Efendi o gece rüyasında odasının penceresine bir kuyruklu yıldızın konduğunu görecek ve bu hadiseden dört ay sonra doğan (29 Ocak 1883) oğluna Necmeddin adını koyacaktır.

O eski “fakir üsküdar�ın manevi ikliminde milli hayatın bütün ameliyelerinden geçen küçük Necmeddin, mahalle mektebinde başladığı hıfzını Ravza-i Terakki Rüşdiyesi’nde tamamlamış, burada yazı hocası Hasan Talat Bey’in dikkatini hemen çekmiştir. Bu ilginç adam, en kabiliyetli öğrencisine, hezaren çubukla ellerine vura vura Rik’a, Divani ve Celi Divani meşk ettirip icazet verir.

Talat Bey, kendisinin özenle yontup ÅŸekillendirdiÄŸi elması daha fazla deÄŸer kazanması için elinden tutup Sülüs ve Nesih’te üstad olan Filibeli Bakkal Arif Efendi’ye götürür… İs mürekkebinin kokusu ve kamış kalemin aharlı kağıt üzerinde kayarken çıkardığı cızırtı…Onun için yaÅŸamak budur ve artık bol vakti vardır. O halde yazıyla yetinmemeli, bu sanatla ilgili bütün yan bilgileri vakit geçirmeden edinmelidir. Nitekim Konyalı Vehbi Efendi’den eski usülde is mürekkebi imal etmesini öğrenir, devrin en renkli ÅŸahsiyetlerinden Åžeyh Hezarfen Edhem Efendi’den de ebru ve ahar öğrenmek için Özbekler Tekkesi’ne gidip gelmeye baÅŸlar. Edhem Efendi, günümüzde ÅŸaşırtıcı bir canlılık kazanan ebru sanatının o günlerde yegane temsilcisidir. Bu sanatı ondan devralıp günümüze ulaÅŸtıran Necmeddin, komÅŸuları ressam Hoca Ali Rıza Bey’den de renklerin birbiriyle imtizacı hususunda dersler almış ve ebruda eslafın hiç denemediÄŸi yeni bir tarza vücut vermiÅŸtir… yazılı ebruyu da ilk defa o denemiÅŸtir. Çiçekli ve yazılı ebruya bunun için Necmeddin Ebrusu denilmektedir.

Necmeddin’in gözü şimdi Ta’lik’dedir ve bu yazıda devrin en büyük üstadı Hattat Sami Efendi’dir.

Bütün hocalarını son demlerinde yakalamayı başaran Necmeddin, elini çabuk tutması gerektiğini hissetmiş gibidir. Hezarfen Edhem Efendi 1904’te, Bakkal Hacı Arif Efendi 1909’da, Sami Efendi de 1912’de dar-ı bekaya intikal ederler. Babasını da 1907 yılında kaybeden Necmeddin onun yerine Üsküdar Yeni Valide Camii imam ve hatipliğine tayin edilecek ve bu görevi tam kırk yıl sürdürecektir.

Genç sanatkarı , daha sonra hat ve süsleme sanatlarını disiplin altına almak amacıyla kurulan ve açılışı 18 Ağustos 1915’te yapılan Medreset’ül-Hattatin’de Tuğrakeş İsmail Hakkı (Altunbezer)’nın dizi dibinde Celi Sülüs meşkederken ve Tuğra çekerken, çok geçmeden de aynı medresede ebru ve ahar dersleri verirken görürüz.

Necmeddin Okyay, emekli olduktan sonra da yaşamasını istediği kitap sanatlarını talep eden herkese öğretmiş, Niyazi sayın, Ali Alpaslan, Uğur Derman, oğlu Sacid Okyay ve yeğeni Mustafa Düzgünman gibi seçkin sanatkarlar yetiştirmiştir.

Yazıyla ilgilenmeye başladığı tarihten itibaren toplamaya başladığı eserlerle zengin bir hat koleksiyonu vücuda getiren ve imzasız yazıların kime ait olduğunu tereddütsüz söyleyebilen, hatta Rakım, Şevki, Yesarizade gibi çok sevdiği bazı hattatların yazılarının hangi yıl yazıldıklarını bile kestirebilen Necmeddin Okyay, tarih düşürmede ve şive taklidinde mahirmiş.

Necmeddin Okyay, 5 Ocak 1976’da dünyaya gözlerini kapadığında sönen gerçekten bir kuyruklu yıldız ve göçen –herhangi bir fert değil- bir alemdi.. Çünkü Osmanlı irfanı, zevki, estetiği ve medeniyetimizin direniş gücü onun şahsında özetlenmiş gibiydi.

Share