Hayatın Anlamı

Hayatı ve anlamını idrak etmek isteyen bir adam sorusunun cevabını bulmak için dünyayı dolaşır. Bulduğu herkese bu soruyu sorar. Tam da ümidini yitirmek üzere olduğu bir sırada, geldiği köyde bilge bir adamla karşılaşır. Hayatın anlamını sorar, alıştığı refleksle…
– Sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen lazım! der bilge adam.
Adama tepeleme zeytinyağı ile dolu bir kaşık uzatır: “Şimdi bu kaşığı al ve hiç dökmeden bahçeyi dolaş gel” der.
Bu sınavı geçmek için azimli adam, büyük bir dikkatle dünyanın en güzel çiçeklerinin ekildiği harika bahçeyi dolaşıp gelir.
Adamın kaşığı dökmeden gururla geldiğini gören bilge sorar; “Gezdiğin bahçe nasıldı?”
Adamın cevabı basittir: “Hiç görmedim ki sadece kaşığa bakıyordum”….

Başarıya, nota, puanlara, alacağımız derecelere tüm anlamıyla niceliğe takılmış binlerce insan görüyorum. Ya da mutlulukları ve güzellikleri görmeyi bir başka zamana erteleyenleri…
Bence bahçeyi gezerken kaşıktan bir şey dökmemek kadar, çiçekleri de görmek de çok önemli!!!

Share

Karanfilin

Bu şarkı Filistin’lilere karşı hissettiğim duyguları en güzel ifaden eden şarkılardan birisi.. Uzay Heparı çok güzel ifade etmiş…

Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi kırmızı masum narin
Bu ürkek bu al duruş söyle neden bu vazgeçiş
Ne oldu ümitlerine bu ne keder bu ne iç çekiş

Sen ki özgürlük kadar güzelsin, sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere, gül güneşlere gül

Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama gül biraz

Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim
Bir sessiz çığlık gibi kırmızı masum narin
Sen ki özgürlük kadar güzelsin, sevgi kadar özgür
O güzel başını uzat göklere, gül güneşlere gül

Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama gül biraz

Share

Karanfil Sokağı-Ahmed Arif

Tekmil ufuklar kışladı
Dört yön, onaltı rüzgar
Ve yedi iklim beş kıta
Kar altındadır.

Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
Ray, asfalt, şose, makadam
Benim sarp yolum, patikam
Toros, Anti-toros ve asi Fırat
Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler
Vatanım boylu boyunca
Kar altındadır.

Döğüşenler de var bu havalarda
El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
Ümit, öfkeli ve mahzun
Ümit, sapına kadar namuslu
Dağlara çekilmiş
Kar altındadır.

Şarkılar bilirim çiğ tutmuş
Resimler, heykeller, destanlar
Usta ellerin yapısı
Kolsuz, yarı çıplak Venüs
Trans-nonain sokağı
Garcia Lorca’nın mezarı,
Ve gözbebekleri Pierre Curie’nin
Kar altındadır.

Duvarları katı sabır taşından
Kar altındadır varoşlar,
Hasretim nazlıdır Ankara.
Dumanlı havayı kurt sevsin
Asfalttan yürüsün Aralık,
Sevmem, netameli aydır.
Bir başka ama bilemem
Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
Kalbim, bu zulümlü sevda,
Kar altındadır.

Gecekondularda hava bulanık puslu
Altındağ gökleri kümülüslü
Ekmeğe, aşka ve ömre
Küfeleriyle hükmeden
Ciğerleri küçük, elleri büyük
Nefesleri yetmez avuçlarına
-İlkokul çağında hepsi-
Kenar çocukları
Kar altındadır.

Hatıp Çay’ın öte yüzü ılıman
Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir’de
Karanfil Sokağında gün açmış
Hikmetinden sual olunmaz değil
“mucip sebebin” bilirim
Ve “kafi delil” ortada…

Karanfil sokağında bir camlı bahçe
Camlı bahçe içre bir çini saksı
Bir dal süzülür mavide
Al – al bir yangın şarkısı,
Bakmayın saksıda boy verdiğine
Kökü Altındağ’da, İncesu’dadır.

Share