Yusuf
Üç cin tarafından yedi yaşında
Kaçırılarak karışmış oldu kırklara.
Haz ciniydi ilk göz koyan: Kızguran derlerdi ona
Öyle bir cindi ki canın tam ortasında
Bu dünya, öte dünya
Nerelerden geçiyorduysa ikisi arasındaki çizgi
Yoktu ayrım yerini bu yaratıktan daha iyi bileni
Çocuklukla, gençlikle, yaşlılıkla
Geçen ömrü içinde dağılır ve toparlanırken insan
Hep duyulan haz cininin kopardığı gürültüden başka bir şey değildi.
Hazzı ne dışından, ne içinden tavsif edebilirsiniz
Hazdır
Dünyalar sanmayın bizi içine çeken
Hazdır dünyalardan bütün emdiğimiz
Daha başından beri
Henüz cenin iken biz
Kalbin de cesameti belli belirsiz iken
Hangimiz hazzın bize neler ettiğini bilmeyiz?
O cin hiç uğramamış olsaydı semtimize
Bize hiçbir şey yapmamış olsaydı o haz doğuran
Erişmek fikri asla doğmayacaktı içimizde
İyi olsun, kötü olsun neye yöneldiysek
Aklımız başımızdayken veya delirdiğimiz zaman
Canımız susmayı ve konuşmayı çektiğinde
Oraya hepimizden önce varmış olurdu Kızguran.
Canı hazla tanıştıran işte bu cindi
Bu cindi Yusuf’u kaçırma işinde şebekenin başını çeken
Peki, neden Yusuf? Ve kaçırma neden?
Derinlik kelimesi
Bu bapta işimize yarıyor
Şimdi size
Hüsnü Yusuf’tu o
Güzellik timsaliydi desem
Bilirim söylediğim tartışma açmaktan öteye geçmez
Kime göre güzellik?
Çağlar içinde konulmuş mu bir kanun?
Hem nerede görülmüş
Tek başına güzellik
Kendi ayakları üzerinde dursun?
Şehvet, hüsran, hatıra, mukavemet
Bunların çarkına kapılanda
Bir güzellik doğuyor
İnsanlar hep böyle şeylerin yedeğinde buluyor güzelliği
O sebepten ola ki
Güzel yine de güzel solarken bile.
Çünkü her soluş merhamet uyandırıyor
Çünkü merhametti ona önceden rengi veren de.
Yasasız ve solup giden
Bir güzellik değildi Yusuf’un güzelliği
Yoktu tabiattan ve tarihten
Hüsnü Yusuf’u yeden hiçbir duygu.
Hüsnü Yusuf o Hüsnü Yusuf’tu ki yanı başına
Yalnızca en gerekli şey konulmuştu
Ne duygu, ne ihtiras, ne düşünce, ne mükemmel bir mantık..
Derinlikti Yusuf’u güzel kılan
Gerçekte Âdem soyuna ait olmayan
Ve sanki bir yeminle onlara hep bağlı kalan
Derinlik.
Derinlikti Yusuf’la var oluşun bağını kuran
Bu çocuğun yüzünden başka yüzlere yansıyan şey
O bir engin ezinti, bir terennüm gibi
Devam
Diyordu devam etsin devam etse gerek
Derinlikten cayılmasın
Kopsun kıyamet.
Bu çocuk ne giyerse giysin
Giysilerin üzerinde duruşu
Neye dokunursa dokunsun ona ellerini
Yerle göğün bağlacına ermiş gibi sunuşu..
Ya rabbi, bu derinlik ne demek oluyor?
Başını çevirirken bu çocuk
Sanki affı muhakkak bir günah
Saklıyor.
Esrar dolu kimine göre belki bu baş
Ama bilgelik güdümüyle Yusuf’a bakarsanız
Sırların güzelliğini görürdünüz
Güzelliğin sırlarıyla sarmaş dolaş.
İsmet Özel