Hayatımızda öyle anlar oluyor ki gözümüzdeki ümidi ve neşeyi alıp götürüyor.Yaşam bizim için ağrıdan yatağın içinde döndüğümüz geceler kadar uzuyor. Gün ışıldıyorsa ve nefes alıyorsak bir de ağzımızın tadı yerindeyse mutlu olmak için başka sebebe ihtiyacımız var mı? Bir dost sesi duymak iyi gelebilir size.. Sıcak ve anne sütü kadar temiz…Sevgilinin bir dokunuşu bütün yaralarınızı iyileştirebilir. Bazen dostun nefesine ihtiyaç duyarsınız… O da yoldadır zaten siz mutlu olmaya niyetlenin yeter…Güneş parlasın, deniz ışıldasın ve çimenlerin taze kokusu yüreğinizi temizlesin…Bir gülücük nelere kadir…
Öykü, yüzyıllar önce gözlemlenen bir olayı nakletmektedir Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gitnıişti. Önce o köyün mezarlığma Çünkü, kültürlerin yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğıma inanıyordu. Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında 5, 867, 900, 20003, 4293. 8. 183 örneği birbiriyle hiç de bağlantısı olmayan rakamlar vardı. Uzun uzun düşündü, fakat bu rakamlarm anlannm çözemedi. Köyün en bilge kişisine ona sordu: "Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına? Bu rakamların gösterdikleri ay mıdır. yıl mıdır, saat midir?" Bilge kişi gülümseyerek yanıtladı: "Bizler bebeklerimiz doğduğu zaman, bellerine bir ip bağlarız," dedi. "Yaşamı boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra ise. bellerindeki düğümleri sayan düğümün sayısmı mezar taşma yazarız." Bilge kişi, karşısındaki keşişin anlamadığım görünce açıklamasını "Böylece onun ne kadar yaşamış olduğunu anlarız." Kaynak:Kendi Kutup Yıldızını Bul Nevin Gültunca Tulgar Bu metni bana ulaştıran biricik kuzenim İrem'e de huzurlarınızda teşekkür ederim.