Dünya’da baş gösteren kriz sebebiyle insanların farklı çözüm önerileri aradığını biliyoruz. Bir yandan Das Kapital’in hızlı yükselişi ve insanların uzun zamandan bu bir yana koyduğu fikirleri gündemlerine tekrar almalarını ilginç buluyorum. Bu arada Das Kapital’in ikinci ve üçüncü ciltlerini yazmaya Karl Marx’ın ömrü yetmediği için Engels notlarından tamamlamıştır. Bu arada Komunist manifesto’sunu da okumak farklı bir bakış açısı uyandırabilir.

Farklı bir yaklaşımın da Japonların kriz için kullandıkları kelimede saklı olduğunu öğrendim.

危=”tehlike”  機=”fırsat”.

Japonların kriz için kullandıkları “kiki” kelimesi tehlike ve fırsat kanjilerinden oluşuyor. Yani dikkatli olanlar için fırsatlarını da riskleriyle birlikte getiriyor.

En komik yaklaşım da Hıncal Uluç’un Pazar Neşesi bölümünden geliyor:

Amerikalı yatırım uzmanı Dr. Marc Faber bu ayki köşe yazısını şu şekilde bitirmiş:
“Federal hükümet bize 600 dolarlık bir geri ödeme yapıyor. Eğer bunu büyük mağazada harcarsak para Çin’e gidecek.
Benzin alırsak Araplara. Bilgisayar alırsak Hindistan’a, giyim eşyası alırsak Pakistan’a, sebze ve meyve alırsak Meksika, Honduras (?) ve Guatemala’ya gidecek. Düzgün bir araba alırsak Almanya’ya, gereksiz çerçöpe yatırsak Tayvan’a gidecek ve bunların hiçbiri Amerikan ekonomisine fayda sağlamayacak. Parayı ülkemizde tutmanın tek yolu hayat kadınlarına ve biraya harcamak, çünkü artık ülkemde üretilen şeyler sadece bunlar. Ben iyi bir vatandaş olarak üzerime düşeni yapıyorum..”

Share

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.