Aşk kokusu

Kapat gözlerini duyma hiç bir sesi,

Ne beynini ne de aklını,

Yüreğinin ve gönlünün çığlıklarını izle..

Aldığın kokuyu takip et..

Havada aşk kokusu, baharat kokusu,

Yağmur sonrası toprak kokusu,

Adalarda baharda mimoza kokusu,

Soframdaki ekmeğin kokusu,

Tenindeki terinin kokusu,

Hasat sonrası buğday kokusu var..

Bir rüya bu..bir koku bu..

Dokun bana ellerinin tadı geçsin ruhuma

O dokunduğun parçayı ne kadar kaldıysa ömrüm

Sonuna kadar saklayayım.

Ne zaman seni çekse gönlüm

Ne zaman seni arzulasa ruhum

O bir tutamla oynayayım..

Uzat elini, alıver sinemdeki kasveti, gamı, kederi.

Bir annenin çocuğunun elini tutuşu gibi

Bir doktorun hastayı iyi edişi gibi

Bir aşığın çiçeği sevişi gibi..

O ellerinle bir avuç su ver bana

Ab-ı hayat olsun ama..

Gerçi ne gelirse senden yana..

Ölümlü de olsa sonsuzluk bana…

Share

Dalmışım..

Oturmuşum deniz kıyısına bir türkü tutturmuşum,

Ne notasını, ne bestesini ne de güftesini biliyorum.

Ama ağır mı ağır, hiç bir şey bilmeden,

Hüzünü hissediyorsun.

Dayamışım kafamı buğulu soğuk cama bir cigara tüttürmüşüm,

Ne tütününü, ne cinsini ne de içmesini biliyorum.

Ama ciğerlerime öyle doluyor ki …

Keyfini hissediyorsun.

Ağlamışım karanlık bir gecede hıçkırıklar içinde

Ne niye ağladığımı ne kime ağladığımı biliyorum.

Ama her gözyaşı bir damla zehir olup akıyor,

Kan damlıyor gözlerimden..

Acıyı hissediyorsun..

Dalmışım gözlerine akşamüstü bir dağ başında

Dünyalar görüyorum içinde, alemlere dalıyorum.

Ama kalbime bakıyorsun, ruhumu süzüyorsun.

Sevgiyi hissediyorum…

Share

Ses(n)sizliğinde…

Karanlığımı ışıkla boğdum,

Endişelerimi kavuşmak ümidiyle,

Kabuslarımı hayalinin aydınlığında unuturken,

Sessizliği sesle öldürürken;

Ben sensizliği ne yapacağım?

Söyler misin fesleğen kokulum..

İşte o mumun aydınlattığı soluk ışıklı odada,

Dalga seslerine Poyraz’ın uğultusunu katık yaparken,

Tahta koltuğun gıcırtısına, sobadaki odunun çıtırsına

dalıp seni düşündüm…

Sende ben baharda yağmur sonrası

çıkan gökkuşağı gülüşünü,

Kız kulesi kadar nazlı duruşunu,

Üsküdar’da gün batımı kadar göz alıcı bakışını seviyorum.

Sende ben Hisar’da açan Erguvanlar gibi tazeleyen buseni,

Piyer Loti’de dolaşan kediler gibi içtenliğini,

Sokaktan alınmış bir kestane kadar sıcak sohbetini seviyorum.

Binbir gece masallarından alınmış bir hikaye kadar gizemli kelimelerine dalmayı,

Ellerinin arasında sıcak bir buz gibi eriyip kaybolmayı,

Nefesinle nefsimi yakmanı seviyorum.

Sende ben ümidi,

rüyalarımı,

geleceği,

gündüzleri,

geceleri,

cenneti,

cehennemi,

hatta araf’ı,

gün doğumunu,

gün batımını,

göz yaşını,

hüzünü,

kederi,

neşeyi,

insana ait olan herşeyi seviyorum.

Sende ben seni seviyorum, seni İstanbul kadar seviyorum….

Share