Jean-Marie Gustave Le Clezio:
“Biri, günün birinde, yazıyı icat etmiştir. Bunu ne dünyayı izah etmek ne de anlamak için yapmıştır. Hareket etmek için icat etmiştir yazıyı. O günden bu yana, yazan insan önüne bakar ve soruları görmez. Soruları görecek zamanı yoktur. Soruları gürültülerdir. Eğer insan bir an dursa ve gürültülere kulak verse, yazısını yitirir. Kendini diğer gürültülerin içinde bulur.”
“Yazmak, sözcükleri seçmek değil, gereksiz gürültüleri duymamaya çalışmaktır. Sandalyeye oturmuş, dirseklerim plastik masaya dayalı bir şekilde, kulaklarımı gürültüye karşı tıkıyorum. Yazı yazmakta olan insan 150 desibelin ortasında sessizdir. Yazı yazmakta olan insan bir asansör kapsülünün içinde yükselmekte ve basmakta olduğu şeffaf yerin zemininden çok hızla ulaştığını görmekte. O, sürekli daha da yukarıya çıkmak için ne yapmak gerekitğini bilmekte…
Borulardan sözcüklerini dışarıya atmakta zirveye doğru kaymakta. Ama nedenini sormayın ona; yanıtını bilmez, kendi sahip olduğu güçleri tanımaz.”
Another Brick in the Wall Part 2 (Waters) 3:56
We don’t need no education
We dont need no thought control
No dark sarcasm in the classroom
Teachers leave them kids alone
Hey! Teachers! Leave them kids alone!
All in all it’s just another brick in the wall.
All in all you’re just another brick in the wall.
We don’t need no education
We dont need no thought control
No dark sarcasm in the classroom
Teachers leave them kids alone
Hey! Teachers! Leave them kids alone!
All in all it’s just another brick in the wall.
All in all you’re just another brick in the wall.
“Wrong, Do it again!”
“If you don’t eat yer meat, you can’t have any pudding. How can you
have any pudding if you don’t eat yer meat?”
“You! Yes, you behind the bikesheds, stand still laddy!”