Köpekler korkunun kokusunu aldığı için korkanları takip edermiş..Herşeyin kokusu olur mu? Kokuda bizim duyamadığımız aralıklarda mı, hissedilir..
Peki aşkın kokusu olur mu? ya da aşk’ı bir koku mu başlatır. Ya da kokusuna mı aşık oluruz…Bütün bunları düşünürken birden bu haber karşıma çıktı:
Science Daily’nin internet sitesine göre araştırmada, kadınların her yıl karşı cinsi cezbetmek için parfüm ve losyonlara boşuna milyarlarca dolar harcadığını, kadının doğal kokusunun erkeğin ilgisini çekmek için en iyi yol olabileceğini gösterdi. Sonuçları Psychological Science dergisinde yayımlanan araştırma çerçevesinde, Florida Üniversitesinde görevli bilim adamları Paul L. Miller ve Jon K. Maner, hayvanlarda bilinen bu özelliğin insanlar için de geçerli olduğunu ortaya çıkardı. Yapılan iki ayrı çalışmada, kadınlara menstrüel döngülerinin çeşitli evreleri boyunca 3 gece tişörtler giydirildi ve katılımcı erkeklere, kadın katılımcıların giydiği, bazı erkeklere de kimsenin giymediği tişörtler koklatıldı. Araştırmada, erkeklerden tişörtleri koklamadan önce ve kokladıktan sonra salya örnekleri alındı, yumurtlama döneminde kadınların giydiği tişörtleri koklayan erkeklerdeki testosteron seviyelerinin, yumurtlama döneminde olmayan ya da kimsenin giymediği tişörtleri koklayan erkeklerinkinden daha yüksek çıktığı tespit edildi. Bilim adamları ayrıca, erkeklerin tişörtlerdeki kokuları çekiciliğine göre sıralandırırken, yumurtlama dönemindeki kadınlar tarafından giyilenleri en üst sıraya yerleştirdiklerini söyledi. (aa)
Bir de feromonlar var tabii.. Erkeklerin ve kadınların hepsinin kendine ait kokuları var. Ten uyumu dediğimiz yakınlık belki de kokularımzın uyumu da olabilir. Yapılan araştırmaların bazılarında erkek feromonlarını taşıyan giysileri koklayan kadınların periyodlarının düzenlendiği belirtiliyor. Bu aklıma hemen Parfüm filmini getirdi tabii ki..Tom Robbins’in Parfümün Dansı kitabı da yankılandı..