Nazım’ın Piraye’ye yazdığı mektuplarda çok sevdiği dörtlüklerden birisini, Rabia hatun isimli bir kadın söylemiş. Bence bu şiir Nazım’ın düşündüğünden öte ilahi aşk için yazılmış ama bu güzelliğini azaltmiyor. En sevdiği kısmı ise “Ben ta senin yanında, dahi hasretim sana” mısrasıdır.
Olsandı sen sema, olsandı sen hava
Alsamdı ben seni dem dem, nefes nefes.
Olsamdı ben mekan, olsandı sen zaman
Eflaki dolduran bir aşk olurdu bes
Bir kasedir alev dolu, gönlüm yana yana,
Ben ta senin yanında, dahi hasretim sana
Yaşlar dökende söndüremez ateşimi su,
Sunsan elinle kanımı, içsem kana kana.
Ben bu cevap vermek için Edip Cansever’in bir şiirini huzurlarınıza sunmak istiyorum:
Adsız bir çiçek
Rengini dünyaya ilk defa sunan
Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
Sevgilim
Bana ´sen bir şairsin´ dediğin zaman.
Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
İstersen bir şiir gibi okuma
Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
Soğuklar başlayınca havalanıp
Millerce yol katettikten sonra
Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.
Ve yazmış olacağım bir de
Her dönemde her çağda
Sevdanın kendine özgü diliyle.