Othello ve zamanın getirdikleri

Bayram tatili sonrasındaki koşturmam ancak bir nihayete erdi. Hayatımda hep bir devinim var. Bazen beni de içine alıp köpüklerinden nefes alabileceğim kadar küçük alanlarda sıkışıp kalıyorum. Havaların Aralık ayına rağmen kış mevsimine yakışmayan yüksekliği nihayet sona erdi. Bunun dışındaki endişelerin ve sıkıntılarım için beklemekten başka bir çare yok. Zaman en iyi ilaç ancak şifa olmadan önce hastayı da küçültüyor. İnsanların bazıları iyi yönde bazıları kötü yönde beni şaşırtmaya devam ediyor. Kızgınlığın insan tabiatını şirazeden çıkardığı görmeye alıştım artık. Sığınacak limanlar bulmak eskisi kadar kolay olmuyor… Çizgilerin eridiği ve bakışların miyoplaştığı günler geçiriyoruz insanlık olarak. İnsanın insan olduğu için sevildiği ve saygı duyulduğunu görmek istiyorum.  Öğretim düzeyimiz ne kadar düştüyse eğitim seviyemiz de bir o kadar düştü. Yiyeceklerimizle birlikte aşklarımız, hislerimiz ve estetiğimiz de plastikleşti. Bir damla ümidim var ama yine de Othello’nun dediklerini tekrar etmekten kendimi alamıyorum.

Tanrı sınamak istediğinde beni
Dert verip dermanımı keseydi,
Bin bir türlü sıkıntı, utanç yağdırsaydı
Göklerden şu çıplak kafama,
Boğazıma kadar beni gömseydi yoksulluğa,
Tutsak edip kırsaydı bütün umutlarımı,
Bir damla huzur bulabilirdim yine de
Ruhumun bir köşesinde.
Ama hayır, küçümseyen dünyanın
Durmadan beni gösteren parmağı
Değişmeyen bir alay konusu ediyor beni.
Buna da katlanabilirdim; dayanabilirdim buna da.
Ne yazık, içime aşkımı sakladığım,
Bana isterse hayat, isterse ölüm getiren o kaynaktan,
Sevgisini isterse besleyen, isterse kurutan o pınardan.
Çıkarılıp atılmak!
Ya da orada kalıp orayı kurbağaların
Çiftleşip ürediği pis bir su birikintisi saymak!
Rengin uçtu bak;
Sakin ol, genç, gül dudaklı, masum yüzlü melek!
Şimdi cehennem kadar korkunç görünüyorsun sen!
Seni koklayanı kendinden geçirip acı veren
Zararlı ot, hiç doğmamış olsaydın keşke.
”Ne günah işledim,” diye soruyor bir de!
Bu güzel kağıt, bu eşsiz kitap
Üstüne ” Orospu ” yazılsın diye mi yaratıldı?
Ne günah işlemiş! İşlemiş! Orta malı seni!
Senin yaptıklarını söyleseydim eğer,
Cayır cayır yanardı yanaklarım ocak gibi,
Utanç denen şeyi yakıp kül ederdi.
Ne günah işlemiş!
Kokusunu duymasın diye gök burnunu tıkıyor,
Ay, gözlerini kapatıyor utançtan.
Önüne çıkanı öpen çapkın bile
Toprağın derinliklerine sığınmış işitmesin diye.
Günahı neymiş?!! Utanmaz orospu!…

OTHELLO
William Shakespeare
Türkçesi : Özdemir NUTKU

Share

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.