Kızgınım

Bir damla kor kadar

Ansızın inen şimşek kadar

Okyanus dalgaları kadar

Bir insan kadar kızgınım

Bazen doğan güneşe

Bazen batan aya

Bazen seninle olmama

Bazen sensizliğime

Bazen seni benden çalana

Bazen beni benden alana

Ne hükmüm geçiyor kendime

Ne de söz fayda ediyor derdime

Kızgınım sadece kızgınım..

Sorardım kendime dolunaylı gecelerde

Sevgi an be an demlenirde kızgınlık olur mu diye

Dokunmak içindeki sana bir adım bir adım daha

Bakışlarımda nefret dağlarının arasındaki vaha

Kızgınım bir soluk nefes kadar kızgınım

Dakikaların vefasızlığına

İnsanların arsızlığına

Başkalarının varlığına

Sendeki yerimin darlığına

Herşeye kızgınım aslında

Kızgınlığım geleceğe ve geçmişe

Açılmamış duygulara

Kaybolmuş zamanlara

Gün görmemiş sözlere

Bakılmamış gözlere

Kızgınlığım benden kaçmana

Kaçıp kaçıp arkana bakmana

Bazen yokmuşum gibi yapmana

Ruhumu küçük küçük acıtmana

Bazen varlığına bazen yokluğuna

Ağlamama kızgınım

Gözyaşlarıma kızgınım

Sana kızgınım

Ona kızgınınım

Bana kızgınım

Yaptıklarıma kızgınım

Yapamadıklarıma kızgınım

Söylediklerime kızgınım

Söylemediklerime kızgınım

Varlığa ve hatta yokluğa bile kızgınım…

Kızgınlığımı bir sözle bir nefesle

bir dokunuşla

bir bakışla

yok etmemene kızgınım….

Yalnızca yaşadığım dertlerime

Gizli saklı kederlerime

Sonsuza giden seferlerime

Kısacası Sensizliğime

kızgınım….

Share

One thought on “Kızgınım”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.